Bayram Ayaz
24 Eyl 2024
Geçen yazıda LGBT eğiliminde üç tipi ele aldık. Üç tip yönelimi kısaca hatırlayalım. Gerçek yönelim mağdurları; doğuştan gelen cinsiyetle yaşamanın stres oluşturduğu ve karşı cinsle kendini tanımlayınca rahatlayan kişilerdir. Bu yönde dürtü ve duygularını kontrol etmede zorlanırlar. İkinci tip; yeni cinsel kimliğini afişe etme ve özendirme kampanyaları düzenleyen gruptur. Üçüncü tip; psikolojik bir sebebe bağlı olarak gelişen sözde cinsel yönelimli gençler. Bu yazıda psikososyal-manevi sebepleri ile sözde yönelim üzerinde duracağız.
Sözde cinsel yönelim, son on yılda psikososyal-manevi sebeplerle tırmanışa geçti. Zira cinsel yönelimin toplumda rastlanma sıkılığı tarih boyunca oldukça sınırlıydı. Bugünkü yaygın cinsellik iddiası özellikle dindar anne babaların korkulu rüyası haline geldi. Daha çok lise çağındaki kızlar arasında yaygınlaşan bu yeni durum, mütedeyyin anne babaların tutumlarını gündeme getirdi.
Bunun yanında artık başörtüsü kullanmayan, din sorgulayan veya ebeveynine aidiyet hissetmeyenler yaygın durumda. Zihnen bir değere bağlı olmayan, aidiyet duygusunu yitiren, imkânı olsa ailesinden ayrılmaya yatkın olanların oranı yükseldi. Değer sorgulaması; din, gelenek, milliyet ve aile başlayıp son olarak cinsiyete vardı.
Bu gençlerin bazı ortak yönleri var. Aktivist yönelimlilere destek verirler, onların haklarını dile getirirler. Lgbt eylemlerini yerinde bulurlar. Onların haklarına yönelik ebeveynleriyle sert tartışmalara girerler. Bunlardan bir kısmı duygusal ihtiyaçları veya psikolojik baskı sonucu yönelim iddiasında bulunur. Adeta kendini kötü hissettiren ebeveyninden intikam almış olurlar. Aynı zamanda topluma ve bütün değerlere karşı protest bir çıkıştır bu.
Buraya nereden geldik? Pandeminin hastalıktan çok psikolojik bir felaket olduğunu tartışmamız gerekir! Zira yirmi yaş altı gençlere iki yıl boyunca dışarı çıkma yasağı ile bunalım yaşatıldı. Bu da yetmedi, mavi ışık evreninde yaşamaya terkedildiler. Arka planı yeterince konuşulmayan ve “plandemi” olarak adlandırılan bu dönemin psikolojik etkileri gençleri değişime uğrattı. Mesela değerler coğrafyasında ölçü tanımayan yaz kıyafetleri gençler arasında neden kanıksandı? Pandemi döneminde giderek yükselen baraj duvarının patlaması gibi bir sonuç olabilir mi? İki yıllık baskının bilançosu da olabilir. Dolayısıyla bugün yaşadığımız sözde lgbt iddiası pandemi sonrası dönemde hızla yükselişe geçti.
Gözlemlerime göre gençlerin öncelikli sorunu “anlaşılamamak.” Bu gençleri anlamayan anne babaların ortak özellikleri var. Onlar ortalama 1960-80 doğumlu anne babalar. İslami şuur kazanma dönemleri çatışma karakterliydi. Darbeler, muhtıralar ve 28 şubat fırtınası ile karşılaştılar. Varoluş algıları “din elden gidiyor” ile karakterize oldu. Bu sebeple zihin dünyalarının “korumacı” olması kaçınılmazdı. Çocuklarına İslam’ı aktarırken, onlardaki büyük değişimi yeterince fark edemediler. Anne baba manevi idealizm içindeyken çocuklar küresel akımların sanal ağlarında arayış içindeydi. Kırılgan hale gelen yeni kimlikleri “değer sorgulama” üzerinden gerçekleşti.
Yaşadığı ruhsal çatışma da çıkış yolu bulamayan bazı kızlar; “n’oluyor bana, yoksa eşcinselmiyim” diyebildi. Erkek versiyonunda “ ben deistim galiba” düşüncesiyle aynı psikolojik sebeplere bağlı bir durum gerçekleşti. Madde kullanımı, tesettürü bırakma veya telefon bağımlılığı da aynı sebeplerin sonucuydu.
Kızlar arasında daha yaygın olan bu eğilimde olanlar, genellikle kadınsı fiziksel özellikler taşımadığını düşünürler. Mükemmeliyetçi, çalışan ve çocuğuna zaman ayırmayan, eleştiren, direktif veren, meşgul, göz teması kuramayan, dokunmayan ve içten yakınlık göstermeyen annelerin çocukları risk altındadır. Duygusal anlamda aralarında mesafeler oluşmuştur. Hayat algısında anne bir vadide, genç kız bir başka vadidedir. Böylece ruhunun ihtiyacı olan beğeni almak için arayışa girerler.
Bu gençlerini anlamak için bilinmesi gereken en önemli şey, benlik yaralarına iyi gelen “beğeni” ihtiyacını nasıl karşıladıkları? Sağlıklı ortamlarda; aile ilişkileri, çalışma, üretme ve sosyalleşme gibi ortamlardan kopan gençler akımların kurbanı olabilir. Başta ekran bağımlılığı olmak üzere, marka giymek, sigara ve giderek çeşitlenen yeni tepki biçimleri ile beğeni eksikliğini gidermeye çalışırlar. İşte bunlardan biri de cinsel yönelim algısıdır.