Birçok farklı özelliğe rağmen birlikte yaşama sanatına evlilik diyoruz. Eşler başta kişilik yapısı olmak üzere kök aile, eğitim düzeyi, alışkanlıklar, düşünce biçimi, mizaç, çocukları yetiştirme anlayışı, para yönetimi ve duygu kontrolü olmak üzere farklı özellikler taşıyabilirler. Evlilik kurumu içerisinde ırk, dil, din, ten ve kültür farkına rağmen iki insan ömürlerini aynı çatı altında geçirirler. Bununla birlikte eşlerin birliktelik uyumunu zorlayan bakış açıları vardır. Yaşanılanları farklı yorumlamak kaçınılmazdır. Burada farklılıkları sorun haline getirmek ya da sevgi ve saygı dili ile çözümlemek mümkündür.
Çocuklara yaklaşım biçimi, ailelerle ilişkisel sorunlar ve elde olmayan tehditler karşısında eşler birlikte mücade vermelidir. Bir arada yaşamayı kolaylaştırmak için, eşler birbirlerine değer ve duygu çerçevesinde yaklaşmalıdır.
Evliliğin ilk yıllarında eşler uyumsuz davranışlara karşı aşırı tepki vermemelidir. Tepki verilen davranış, yeni kuşak olmaya bağlı bir tutum olabileceği gibi, cinsiyet rolüne de bağlı olabilir. Dolayısıyla evlilik bir iç görü ve farkındalık sürecidir. İlerleyen yıllarda eşlerin daha olgun yaklaşımlarıyla daha sağlıklı ilişkiler geliştirilir. Sağlıklı davranış örüntüleri geliştirmek için olgun ve yetişkin bir tutuma sahip olmak gerekir. Hayatın getirdiklerine karşı dayanışma, zorluklara karşı birlikte göğüs germe, özel anları paylaşma ve duygudaşlık ile güçlü ilişkiler kurulur.
Comments